Havarapor »  Raporlar »  İklim Değişikliği Çiftçilerimizi Zorluyor

İklim Değişikliği Çiftçilerimizi Zorluyor

21.09.2025

İklim değişikliği, Türkiye'yi küresel ısınmanın en hızlı etkilendiği ülkelerden biri haline getiriyor. 2025 yılı itibarıyla, sıcaklık artışı (son 30 yılda +1.5°C), yağışlardaki düzensizlikler ve aşırı olaylar (kuraklık, sel, yangın) tarım, su, sağlık ve biyoçeşitlilik gibi alanlarda derin izler bırakıyor. Havarapor.com Meteoroloji Mühendisi Nilgün Ak, küresel ısınmanın ülkemize olan yeni etkilerini sizler için yazdı.

Birleşmiş Milletler raporlarına göre, ülkenin %88'i çölleşme riski altında; 2030'a kadar "su fakiri" kategorisine girme ihtimali yüksek. Bu etkiler, ekonomik kayıplara (yıllık %2-3 GSYİH) ve sosyal kırılganlıklara yol açıyor. Aşağıda, güncel raporlara dayalı bir özet tablo küresel ısınmanın ülkemize olan etkisini gözler önüne seriyor.  

Tarım: Buğday üretimi %12 düşüşle 17.9 milyon tona indi; gıda enflasyonu %72.3 (TÜİK). İç Anadolu'da tahıl verimi %20-35 azaldı; hayvancılık maliyetleri %18-22 arttı.
Su Kaynakları: Yağışlar %40-60 altında; Trakya'da yeraltı su seviyesi %28 düştü. Sulama su tüketimi %74, kayıplar %60 (MGM). 2030'a su fakiri riski.
Sağlık: Sıcaklık artışı TSSB, anksiyete ve depresyonu şiddetlendiriyor; 2025 Ocak en kurak ay (son 24 yıl). Aşırı olaylar ani sağlık krizlerine yol açıyor; sağlık altyapısı iklime dirençli hale getirilmeli.
Biyoçeşitlilik: Bitki türlerinin %25'i yok olma riskinde; toprak verimliliği düşüyor, tarım alanları tahrip oluyor. Orman yangınları %30 arttı; dar dağılımlı bitkiler tehdit altında.
Çevre/Toprak: Ülkenin %88'i çölleşme riskinde; 2100'e yağış %30 azalacak, sıcaklık batı/güneyde +4-5°C. 2022-2023 kuraklık tarımı vurdu.
Ekonomi/Toplum: Düşük gelirli haneler gıdadan %58 etkileniyor; 6.8 milyon yetersiz beslenen (FAO). Kırılgan gruplar (mülteciler, kadınlar) %35 daha fazla riskte.

  • Tarım ve Gıda Güvenliği: 2024-2025 kuraklığı, son 65 yılın en kötüsü; İç Anadolu, Güneydoğu ve Trakya'da yağış %40-60 azaldı. Buğday, ayçiçeği ve domates üretiminde %11-40 düşüş yaşandı, fiyatlar %80 arttı (örneğin, buğday kg fiyatı 7.30 TL'den 12.80 TL'ye). Hayvancılıkta yem maliyeti yükseldi, Adana'da ekimler yasaklandı. Tarımsal biyoçeşitlilikte bitki/hayvan türleri uyum zorluğu yaşıyor, verim kaybı %20'ye varıyor.
  • Su Kaynakları: Su tüketiminin %74'ü tarımda, ancak vahşi sulama kayıpları %60. Kuraklık, havza stresini artırdı; 2025 Ocak'ta Güneydoğu yağışın %6'sını aldı. 21. yüzyıl sonuna yağış %30 azalacak, alternatif kaynaklara (arıtma, geri kullanım) yatırım şart.
  • Sağlık Etkileri: Doğrudan (ısı dalgaları, sel) ve dolaylı (vektör hastalıkları, gıda kıtlığı) yollarla etkili. Ruh sağlığında travma sonrası stres, anksiyete artışı; 2025'te sıcak hava dalgalarına dirençli sağlık sistemleri vurgusu yapılıyor. İklim, "21. yüzyılın en büyük sağlık tehdidi" olarak görülüyor; bakanlık çalışmaları devam ediyor.
  • Biyoçeşitlilik ve Çevre: Türlerin yaşam alanları değişiyor, orman yangınları %30 arttı. Çölleşme %88 riskle toprak bozulmasını hızlandırıyor; biyoçeşitlilik kaybı ekosistem hizmetlerini zayıflatıyor. IPCC AR6'ya göre etkiler şiddetlenecek.
  • Ekonomik ve Sosyal Boyut: Gıda krizi düşük gelir gruplarını vuruyor; 3.2 milyon mülteci etkileniyor. 2053 net sıfır hedefi için uyum planları (su verimliliği, yeşil dönüşüm) devrede, ancak emisyonlar %41 azaltılmalı.

Küresel ısınmanın özellikle köylerde yaşayan ve tarım ile uğraşan vatandaşlarımızı olumsuz etkilediği yadsınamaz bir gerçek. Türk köylüsü özellikle tarla ve bahçe sulamalarında susuzluk sorunu ile karşı karşıya kalıyor. Bunun yanı sıra birçok köyümüzde içme suyu sıkıntısının da doğduğunu biliyoruz. Köylerde kıt kaynaklardan elde edilen içme sularının da azalması yeni sorunları da beraberinde getiriyor.

Nilgün AK / Meteoroloji Uzmanı